Bazen tek bir kıvılcıma ne kadar muhtaç gönül... Bazen tek
bir kıvılcım nasılda kocaman bir şimşek etkisi yapar. İki kıvılcım arası bir
şeydir ömür. Ve iki kıvılcım arası bir şeydir aşk.
Ucuz ve cılız bir ışıktan mahrum gönlüm. O ne zaman
anlayacak sevmek denen o menem şeyin dilinden. Ne zaman anlayacak benim basit,
çocuksu gönlümün dilinden. Parayla pulla zerre işi olmayan duygusallığımın
başını okşamayı ne zaman öğrenecek. Ne zaman varacak şefkatin hidayetine.
Gönlünü sebepsiz, kifayesiz ne zaman açacak benden yana. Beni eleştiren
mantığına sus deyip ne zaman kıracak katılaşmış, matlaşmış gönlünün iri kıyım
zincirlerini. O, ben olmayı ne zaman başaracak.
Şefkati hep başkalarına mı olacak. Merhameti yoksun…
Ağır uykular ne zaman hassaslaşacak. Söyle ne olursun o ne zaman ben olacak.
Bencilliğinin esaretini gösteremedim hiç ona. Zorla yemek yedirilmeye çalışılan
bir çocuk gibi sevmediklerimi yapmak zorunda mı kalacağım hep. Ki aşk ve âşıklar
bu kadar özgürken ben neden tek taraflı bir bağlılık ve bağımlılığım. Söyle
bana ne olursun. Benim kalbim aşk yolunda pamuğa dönmedi mi. Aşk yolunda
incelmez mi gönül.
Kızmıyorum aslında sana. Sadece aşıklar safından yer al
istiyorum. Bir kulu sevmeden, aşk yolunda bütünleşmez gönül. İncelmez o kalp.
Bulamaz hakikate giden sonsuz sevdasını. İşte o yüzden keşke sende, keşke sende
bunu biraz bilebilsen… Görsen bende ki seni, görsen sende ki beni…
Amak-ı Hayal
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
Sil