13.05.2023

Gazete Yazıları 2 (Teselli)


Bir teselliye ihtiyaç duyduğun zor zamanlardan geçer ara ara ömür dediğimiz o büyük lokma. Küçük küçük parçalar halinde olmayınca boğulacak gibi hisseder insan. Nefessiz kalır, ben bununla baş edemem der. Ama ne ilginçtir ki baş eder. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır diyen İlahi gücün  kimseyi öylece zorlukla baş başa bıraktığı hiç görülmemiştir. 

Öyle kırılırsın ki yaşadıklarına, kolun kanadın öyle yorgun düşer ki artık hiç uçamam, hiç gök yüzüne bakamam, ben şu kapıdan çıkıp hayata tekrar bir daha asla karışamam dersin. Adına büyük imtihan deriz bazen. "Sabırlar versin" cümlesiyle, diyecek başka söz kalmadığı için buluşuturduğumuz olur dertliyle derdini. Sözlerin hiçbir anlam ifade etmediği yangınlarla yanar gönül evimiz. İlahi Kudretin  şefkati, merhameti zuhrediyor tam da yıkıldığın o vakit. Bir "teselli" yolluyor, al güzel kulum bak ve yaran başka bir canla derman bulsun, topla cesaretini hadi kulum kalk ve devam et diyor adeta. Bu cümlelere iki örneklik hikayem yoldaşlık ediyor.

İlkini neredeyse herkes tanıyor. Dünya tatlısı bir kadın vardı kanser olmuştu genç yaşında. Ameliyatta kanserin tüm bacağına yayıldığı anlaşılınca ampüte etmek icap ediyor ve kesiyorlar koca bacağı mecburen. O günü anlatırken videoların birinde, bacağıyla hastaneden çıktığında bir eşya gibi bacağını arka bagajda nasıl taşıdığını ve eve geldiğinde o bacakla birlikte nasıl varlığının yokluğa doğru yol aldığını anlatıyordu. Bu beklenmedik bir kayıptı ve atlatamayacağını düşündüğü o gün penceresine bir topal kuşun konduğunu anlatır. O kuş hayatına nasıl da devam ediyordu ben de edebilirdim diyerek ilahi kudretin teselli mesajını almış olmalı ki sonraki tüm videoları hayat doluydu ve ilginçtir o kuş sürekli o kadının balkonuna gelmiştir.

Başka bir örnekte ise çocuğunu beş yaşında hiç olmadık bir hastalıkla hızla kaybetmiş bir anneden bahsedeceğim. Literatüre geçen nadir bir hastalıkla kaybediyor yavrusunu. Beş sene bir yavruya bakmak nasıl büyük sevgi ve emek ama işte kayıp gidiyor ellerinden. Aile yıkılıyor bu elim acıyla ama  en çok da sanıyorum ki anne yıkılmış olmalı ki teselli anneye geliyor kanlı canlı.

Çocuğunun vefatından sonra henüz  yeni yeni iş hayatına geri dönmeye çalışan bu anne, çalıştığı şubedeki kendi bölümünde hatta odası diyelim, odasında güç bela çalışmaya,  adapte olmaya çalışıyor. Şubeden içeri bir gökkuşağı ispinozu giriyor. Girmekle kalmıyor yeri tayin edilmişcesine gidip gidip o annenin yanında yöresinde duruyor. Anne mesajı alıyor. Evladının şu hayatta en çok sevdiği şey kuşlardı ve teselli de o kuşla ona geliyor. Çok korkmasına rağmen o kuşun ona geldiğini bildiği için alıp eve götürüyor. Nasılda nazlı bir kuş adeta bir çocuk gibi. Ceryanda kalınca hemen hastalanıveriyor, yanında yüksek sesle konuşunca depresyona giriyor. Bebek gibi bakıyorlar kuşa. Güzeller güzeli bir kuş ispinoz. O kuşla nasıl neşe bulduklarına, aman strese girer  diyerek yanında tartışmadıklarına, onunla evlatcağızın yokluğuna nasıl teselli olduklarına şahit oldum. Kaldı ki gerçekten elleriyle sürekli kuş besleyen,  etrafından hiç kuş eksik olmayan bir çocuktu, hatta cenazesinde bile  sayısız kuşun görüldüğü bir anıya şahitlik edince anlıyor insan; Zorlukla beraber gelen "teselli" kuşlarını... Rahman o ki gönlümüzdeki yorgunlukları elbet görüyor, gücüm bitti diyoruz bize teselli gönderiyor, dermanım kalmadı diyoruz, ben s eni dermansız yaratmadım diyor. O kuşlar tesadüfen gelmiyor. Şu hayatta hiçbir şey tevekkeli olmuyor. 

Hepimiz hayatımızdaki "teselli" kuşlarını görelim ve bu hayata sadece  bir kuş gibi kanat çırpmak için gelmediğimizi, o kanatlarla bu hayatın içinde süzülebileceğimizi de fark edelim. Tarih, kuşların öğretici hikmetleriyle dolu. İster Habil ile Kabil'den başlayın isterseniz Kabeyi koruyan Ebabil kuşlarına bakın, ister Sultan Süleyman kıssalarına bakın,  isterseniz hayatınızdaki "teselli" kuşlarına odaklanın. Baktığınız neresi olursa olsun verileni alın kuşlar boşa kanat çırpmasın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder