Hayatta hep haklı da olsam haksız da olsam anlatmayı tercih ettim. Çünkü inanıyordum ki eğer konuşursak çözülemeyecek hiçbir şey yok. Herkese her zaman bunu söyledim. Duygularınızı anlatın, neler hissettiğini söyleyin ve hiçbir şeyi zan altında bırakmayın, öyle ya düşündüğünüz gibi değilse bunu ancak konuşarak öğrenebilirsiniz.
.
Yanılmışım... Öyle insanlara denk geldim ki konuşamadım, konuştum ama anlatamadım, anlattım ama duyuramadım... Konuşmak bir iletişim ve bazılarımız bu temel öğretiyi asla almadan büyüyor. Sonra üzülüyorsun... Önceleri bu iletişimsizliğin bende bıraktığı kördüğümlere üzülürdüm, bir yol katedememek canımı sıkıyordu. Şimdilerde ise iletişim sorunu olanlara üzülüyorum. Böyle büyümek, böyle yaşamak ve böyle hayatta var olmak oldukça zor olmalı. Başka bir dil bilmemek sadece kesip atmayı öğrenerek var olmak çok bencilce geliyor ama ya başka bir yolunu bilmiyorsa diyorum...
.
Bu saydıklarım tabiki bir Hüsnü Zan... Zira insan kendini geliştirebilir, yetiştirebilir, egolarından biraz arınabilir, kendi içsel yolculuğundaki sıkıntılara "benim bir sıkıntım var" farkındalığı ile yaklaşıp onu onarabilir. Fakat bu bir ilerleme kaydetmedir, durmak isteyeni itemezsin ve kendi seviyene çekemezsin... Kesmek daha pratik bir yöntemken, yol almayı denemek her kişinin değil er kişinin işidir.
.
İletilemiyorsa bırakın, bu duygu yükleri yüzünden belimiz hep iki büklüm...
.
#birfotoğrafbiryazı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder